Keçeci Asgari Ücret Zammini Yorumladi
Milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2022 yılı başından geçerli olacak yeni asgari ücret yüzde 50,5 artışla 4 bin 253 lira oldu. Bu artış enflasyonun 29.2 puan üzerinde gerçekleşti. Yeni asgari ücretle birçok kalemde maaş, prim ve destek hesaplamalarında değişiklik oldu.
Asgari ücret 2022 maaş zammını değerlendiren Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, ” 4 bin 250 TL net, yüzde 50.5’e tekabül eden bir asgari ücret belirlemesi herkesi mutlu eden bir asgari ücret rakamıdır. Zira hepimizin bildiği gibi çalışanlarımızın özellikle son zamanlarda enflasyon rakamlarından dolayı çok müşkül durumda oldukları tartışılmaz. Gelir ve damga vergilerinde yapılan indirim sonucu %50’lik zammın asgari ücretler için işverene %40 gibi yansıması olacak ancak bu konuda da herhangi bir netlik olmadığı için asgari ücret dışında ücret alanlarda bu indirimin yapılıp yapılmayacağını bilemiyoruz. Vergisel muafiyetler yalnız asgari ücret kapsamı içerisinde olanları kapsarsa asgari ücretin 1 diş 2 diş üzerinde ücret alanlarda eğer bu kapsamın dışında kalırsa o durumda bizim iş dünyamızda bizim ücret politikalarımızda inanılmaz bir kaos yaratacaktır. Dolayısıyla bunu açıklamalarda görmedik ama yönetmeliklerde ya da bundan sonraki açıklamalarda bu konunun üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Bu gerçekten çok önemli bir konu. Bu durum bizim işyerlerimizdeki ücret politikamızı altüst eder ve biz bu işin içerisinden çıkamayız. Dolayısıyla bu asgari ücret muafiyetini tüm çalışanlarımıza uygulamak zorundayız. Tabii ki bu rakam ihracatını dolar bazında yapan sanayicimizi çok etkilemez. Çünkü herkesin de çok iyi bildiği gibi dolar bazında asgari ücret çok bir artış göstermediği için maliyetlerde bunların hesabını kolay yaparlar. Ama iç piyasaya çalışan üreticimizin emek yoğun da bir işi varsa bu biraz problem olur. Bunu siyasi iktidarın mutlaka düşünmesi gerektiğini ifade etmek isterim.” dedi.
Kurdaki dalgalanmalara da değinen Keçeci, “Bir diğer husus da şu, yine kurdaki dalgalanmalar devam ederse; 3 ay sonra yine aynı konuları konuşurken bulabiliriz kendimizi. Dolayısıyla bir diğer taraftan da alınacak olan ekonomik tedbirlerle bu dalgalanmanın da önüne geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde 3 ay sonra yine aynı konuları eleştirir hale geliriz.” diye konuştu.