Çavuşoğlu; Kaftancıoğlu’na verilen karar, hukuk ve adalete göre değildir
CHP İl binasının önünde Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay tarafından verilen onama kararı ile ilgili eş zamanlı gerçekleşen basın açıklamasını CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu kararı eleştirdi. Çavuşoğlu “İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da, hukuk ve adalete göre değil, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır” dedi.
CHP İl binasının önünde gerçekleşen basın toplantısında; İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Pamukkale İlçe Başkanı Arda Arpacı, Merkezefendi İlçe Başkanı Ali Osman Horzum, Kadın Kolları İl Başkanı Ayşe Kocabay, Pamukkale Kadın Kolları İlçe Başkanı Mahinur Dingil, Gençlik Kolları İl Başkanı Tugay Odabaşıoğlu ve İlçe Belediyeler ve çok sayıda partililer katıldı.
CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu basın açıklamasında; Ülkemiz, hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir dönemden geçiyor.
Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık dönemde, İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na, Yargıtay tarafından verilen onama kararı, aynı zamanda Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en temel Anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının kanıtıdır.
Saray rejimi İstanbul başta olmak üzere, kaybettiği belediyelerin halen hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, yerel seçimlerden sonra, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz, yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği korkusuyla toplumun her kesimindeki despotik baskılarını giderek artırıyor. Ancak korkunun ecele çaresi yok.
Çare millettir, demokrasidir, sandıktır.
Ekonomiden dış politikaya, her alanda ülkemizi ekonomik ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkla dalga geçen, gündelik popülist politikalarla varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyaset yapma yasağı ile vücut buldu.
O nedenle yasaların, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki Ağır Ceza Mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak, Yargıtay kararına da şaşırmadık.
Çünkü biliyoruz ki, kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan güveni bir kez daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil ucube Saray rejimidir.
Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet yok edilmiş, anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul İl Başkanımız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da, hukuk ve adalete göre değil, Sarayın vesayetçi rejiminin diliyle yazılmıştır.
Bu karar, hukuksuz bir karardır. Millet adına verilmeyen bu karar, vicdan sahibi tüm kalplerde hükümsüz olacaktır. Bu hukuksuzluğun muhatabı sadece Canan Kaftancıoğlu değil, tüm Türkiye’dir.
Biz Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak kökeni Kuvayı Milliye’ye dayanan büyük bir davanın evlatlarıyız. Bizim davamız demokrasi davasıdır; bizim davamız hak, hukuk ve adalet davasıdır; bizim davamız açlığa, yoksulluğa, haksızlığa karşı olanların davasıdır. Bu nedenle mücadelemiz bu ülkeyi aydınlığa çıkarma mücadelesidir. Mücadelemiz haktan, hukuktan, adaletten yana olanların mücadelesidir.
Biz onlar gibi “mağdur edebiyatı” yapmayacağız, mağrur duruşumuzu, onurlu duruşumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz. Her türlü hukuksuzluğun karşısında durduğumuz gibi, bunun karşısında da dimdik duracağız.
Bizler, Canan Kaftancıoğlu’nun yol arkadaşları olarak hukuksuz tüm kararları tanımadığımız gibi bu kararı da tanımayacağız.
Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar, adalet yeniden tesis edilene kadar durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşısında dimdik duracağız.
Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe 21 Mayıs’ta İstanbul’dan Maltepe’den, Sayın Genel Başkanımızın 25 günlük tarihi hak, hukuk, adalet yürüyüşünü noktaladığı o meydandan hep birlikte tek yürek tek ses olarak “dur” diyeceğiz.
İstanbul’dan yükselen güçlü sesimizle ucube Saray rejiminin ülkemizi uçuruma sürükleyen yönetim anlayışına “dur” diyeceğiz.
Sayın Genel Başkanımızın dediği gibi..
“Hiç endişe etmeyin, zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle, aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle yolumuza devam edeceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek!
Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir
Canan Türkiye’dir..