Eğitim-Bir-Sen: Öğretmene Şiddet Son Bulsun!
İstanbul/Eyüpsultan’da öğrencisi tarafından yapılan silahlı saldırı sonucunda okul müdürünün vefat etmesi üzerine eğitim camiası ayağa kalktı. Eğitim-Bir-Sen Denizli Şubesi İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde binlerce eğitimcinin katılımıyla basın açıklaması yaptı.
Şube Başkanı Feyzullah Öselmiş tarafından yapılan açıklama;
“Değerli basın mensupları ve kıymetli eğitim çalışanları,
Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek; şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak ve mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci, okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.
Yıllardır, kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz.
Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk.
Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır.
Artık bu son olsun. Eğitimcilerin sesine kulak verilsin. Şiddet olayı eğitimcinin ve kamuoyunun gündeminden çıkarılsın.
Yaşanan vahim olay üzerine Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’le yapılan görüşmede, eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli ve kıymetli görüyor, en kısa sürede tamamlanması için sürecin takipçisi olacağımızı ve yetkililerin öncelikli olarak gündeme alması gerektiğini buradan haykırıyoruz.
Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada yineliyor; Artık ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gerekenin yapılmasını, şiddeti önleyecek yasal düzenlemenin gecikmeden hayat bulması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına kamu görevlilerine yönelen şiddeti, şiddete başvuranları, kalem tutan ellere silah doğrultanları tekrar tekrar lanetliyoruz.
Bilinmelidir ki;
Öğretmen kutsaldır!
Öğretmen toplumun mimarıdır!
Öğretmen nesli ilmek ilmek işleyen nakkaştır.
Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyen bir medeniyetin baştıcıdır!
Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemenin olması gerektiğini talep etmemize rağmen, son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği yapılmadı. O gün gereği yapılsaydı bu acılar yaşanmayacak, bugün öğretmenler öğrencisiz, öğrenciler de öğretmensiz kalmayacaktı.
Değerli katılımcılar,
Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek imza kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz.
Değerli katılımcılar, değerli basın mensupları;
Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.
Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir.
Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir.
Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.
Tekrarlıyoruz ve bir kez daha haykırıyoruz.
Öğretmene şiddet olmaz… Değerli basın mensuplarımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum