Eğitim-İş: Eğitim-Öğretim Yılındaki Sorunlara Dikkat Çekildi
Eğitim-İş Denizli 1 ve 2 No’lu Şubeleri, 2024/2025 Eğitim-Öğretim Yılı’nın ilk döneminde yaşanan eğitim sorunları ve bu sorunların temelindeki politikalara dair değerlendirmelerde bulundu. Eğitimde yaşanan sorunların her geçen yıl arttığını belirten Eğitim-İş, özellikle eğitim sisteminin siyasetin ve ideolojik dayatmaların aracı haline gelmesinin altını çizdi.
Eğitim Dışındaki Öğrenci Sayısı Arttı
2023-2024 MEB istatistiklerine göre, yaklaşık bir buçuk milyon öğrenci örgün eğitim dışında kalmış durumda. Erkek çocuklar, ailelerinin geçiminde çalıştırılırken; kız çocukları ise erken evlilikler ve ev içi bakım yükü nedeniyle eğitim dışı kalmaktadır. Eğitim sisteminin dinselleşmeye ve piyasalaşmaya hizmet ettiğine dikkat çeken Eğitim-İş, kamusal eğitimdeki zayıflamanın yoksulluğu yeniden üreten bir araç haline geldiğini ifade etti.
Okul ve Derslik İhtiyacı Karşılanamadı
Ülke genelinde, özellikle deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan okul ve derslik sayısı karşılanmamış, eğitimde yeterli yatırımlar yapılmamıştır. Kalabalık sınıflar, ders sürelerinin kısalması ve öğrenme kayıpları gibi sorunlar devam etmektedir.
Okul Yemekleri Sağlanamadı
Türkiye’de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Eğitim-İş, hükümetin vaat ettiği “okullarda bir öğün ücretsiz yemek dağıtımı”nın yerine getirilmediğini ve çocuk yoksulluğunun giderek arttığını belirtti.
Eğitim Piyasalaştı ve Ticarileşti
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz” diyerek, 2023 yılı itibarıyla Bakanlığın 2.709 protokolü olduğunu belirtti. MEB, illerde de tarikat ve dini vakıflarla işbirlikleri yaparak, okulları bu grupların etkinlik alanı haline getirmiştir. İHH, ENSAR Vakfı, Okçular Vakfı ve Peygamber Sevdalıları Vakfı gibi dini vakıflarla yürütülen projeler, eğitim sisteminin bilimsel ilkelerden ve laik anlayıştan hızla uzaklaşmasına yol açmıştır. Okullar, çocuklar için güvenli alanlar olmaktan çıkarak, ailelerin çocuklarını bu etkinliklerden koruma gerekliliği doğurmuştur.
Eğitimde Dinselleşme ve Laiklik Karşıtlığı Artmış Durumda
Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, ideolojik bir nesil yetiştirme amacıyla yaptığı uygulamalara dikkat çekti. ÇEDES Projesi ile okullarda dini faaliyetlerin arttığını, laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşıldığını belirtti.
Eğitimde Bütçe Yetersizliği ve Temizlik Sorunları
Türkiye, öğrenci başına en düşük harcama yapan OECD ülkelerinden biri olmayı sürdürmektedir. Okullarda temizlik ve güvenlik sorunları da devam etmektedir. Eğitim-İş, okulların temizliğinin yapılamadığını, güvenlik hizmetlerinin yetersiz olduğunu ifade etti.
Eğitim Emekçilerinin Sorunları
Eğitim emekçilerinin, yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışmaya devam ettiğini belirten Eğitim-İş, öğretmenlik meslek kanununun öğretmenleri ayrıştırdığını ve atama bekleyen öğretmen sayısının bir milyona ulaştığını dile getirdi.
Deprem Bölgesindeki Eğitim Sorunları Sürüyor
Deprem bölgesindeki eğitim sorunları devam etmekte, yıkılan okulların yerine yenileri yapılmamaktadır. Bu durum, öğrencilerin eğitim hakkını ihlal etmektedir.
Eğitim-İş’in Mücadelesi
Eğitim-İş, eğitimdeki gericileşme ve piyasalaşmaya karşı mücadeleye devam edeceğini, laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için kararlılıkla çalışacağını duyurdu. Eğitim-İş, “Atatürk’ün emanet ettiği nesillere kıyılmasına izin vermeyeceğiz!” diyerek, eğitim emekçilerinin haklarına sahip çıkmaya devam edeceğini belirtti.
Yusuf Tekin’in Eğitimdeki Rolü ve Önerilen Değerlendirme
Eğitim-İş, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eğitim sistemindeki rolünü ele alarak, mevcut sorunlara ışık tutmak amacıyla bir değerlendirme raporu hazırladı. Raporda, Tekin’in eğitimi nasıl şekillendirdiği ve yaşanan sorunlarla ilişkisi vurgulandı.
Sosyal ve Duygusal Gelişim
Yusuf Tekin’in eğitimde laiklik ve bilimi değil, dini inançları ön plana çıkardığı belirtiliyor. Tarikat ve cemaatlerle işbirliği yaptığı, eğitim çalışanlarıyla sağlıklı iletişim kurmakta zorlandığı ifade ediliyor. Tekin’in, öğretmenlerin sorunlarına çözüm bulmada yetersiz olduğu ve Cumhuriyet değerlerine karşı bir yaklaşım sergilediği vurgulandı.
Dil ve İletişim Becerileri
Raporda, Tekin’in Türkçe dil bilgisi eksiklikleri olduğu, doğru bir şekilde kendini ifade edemediği ve kavramları anlamakta zorlandığı belirtiliyor. Laiklik gibi temel kavramları anlama konusunda desteğe ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor.
Öz Bakım ve Okul Yönetimi
Tekin’in, okulların temizliğini, güvenliğini ve eğitime uygun hale getirilmesini sağlamakta başarısız olduğu öne sürüldü. Ayrıca, okullara temizlik malzemesi temin edememesi ve çocukların sağlıklı beslenme haklarını göz ardı etmesi eleştiriliyor.
Bilişsel Gelişim ve Eğitim Politikalari
Tekin’in, eğitim sistemini partisinin ideolojisi doğrultusunda şekillendirdiği, öğretmen atamaları konusunda yandaşlık yaptığı, ve tarikatları sivil toplum kuruluşu olarak kabul ettiği belirtiliyor. Milli Eğitim Bakanı, eğitimde bilimsel temellere ve laikliğe olan karşıt tavrı ile dikkat çekiyor.
Yusuf Tekin’e Ara Tatil Önerileri
Eğitim-İş, Yusuf Tekin’e çeşitli önerilerde bulunarak, Anayasa ve Atatürk İlke ve İnkılapları’nı okumasını, Cumhuriyet tarihini araştırmasını ve eğitimdeki temel sorunları çözmeye yönelik ciddi adımlar atmasını tavsiye ediyor. Ayrıca, Tekin’in bir okulda eğitim öğretim sürecini deneyimlemesi, gerçek bir işçi olarak çalışması ve toplumun farklı kesimleriyle empati kurması gerektiği belirtiliyor.
Eğitim-İş, Tekin’in bu öneriler doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini, ancak eğitim sistemini iyileştirme yolunda somut adımlar atılmadığı sürece eğitimdeki sorunların süreceğini vurguluyor.