Mahalleye dönen köyler, yeniden köy olmak istiyor
2014 yılında Manisa’nın Büyükşehir Belediyesi olmasıyla birlikte çok sayıda belde ve köy mahalleye dönüştürülürken hayvancılık yapılan kırsal mahalleler, Büyükşehir Yasasına eklenen ek maddeyle yeniden köy statüsüne dönebilmek için umutlandı. Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı ve Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Denetleme Kurulu Üyesi Bedriye Pehlivan, özellikle hayvancılıkla uğraşan mahallelerin yeniden köy olma taleplerinin belediye meclisleri tarafından kabul edilmesinin, vatandaşların verilen desteklemelerden faydalanmaları için önemli olduğunu söyledi.
2014 yılında içinde Manisa’nın da yer aldığı 30 büyükşehrin ‘Bütünşehir’ ilan edilmesiyle birlikte mahalleye dönüşen köy ve beldelerde yaşanan sorunların önüne geçmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve hazırlanan rapor sonrasında 16 Ekim 2020 tarihinde Resmi Gazetede 5216 Sayılı Yasanın 10. Maddesine ek bir madde eklenerek mahalleye dönen köylerin yeniden eski statülerine kavuşabilmelerinin önü açıldı. Bursa, İzmir, Van, Ankara gibi bazı illerde kırsal mahalle statüsüne dönen köylerin yavaş yavaş çoğalmaya başladığını kaydeden Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Denetleme Kurulu Üyesi Bedriye Pehlivan Manisa’da da Turgutlu ve Yunusemre belediyelerinin çalışmalar başlattıklarını ancak henüz sonuçlanan bir durum olmadığını söyledi. Yasaya eklenen maddenin çok önemli olduğunu kaydeden Pehlivan kırsaldaki mahallelere eklenen maddeyle birçok hak tanındığını söyledi.
“Kırsaldaki köy halkı için çok önemli bir madde”
Yunusemre Muhtarlar Derneği Başkanı Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Denetleme Kurulu Üyesi Bedriye Pehlivan, “2019 yılında gerçekleştirilen 3. Tarım ve Orman Şurasından sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla ve rapor doğrultusunda 16 Ekim 2020 tarihinde Resmi Gazetede 5216 Sayılı Yasanın 10. Maddesine ek bir madde eklendi. Bu ek maddeyle birlikte Bütünşehir Yasasıyla köyden mahalleye geçen yerlerin tekrar eskiden olduğu gibi kırsal mahalleye dönmesiyle ilgili bir hak doğdu. Bununla ilgili maalesef çok detaylı açıklamalar yapılmadı. Çok gündeme getirilmedi. Aslında bu çok önemli bir hak, özellikle kırsal için kırsaldaki köy halkı için çok önemli bir hak. Yeniden eski statülerine dönmeleri onlar için büyük katkı sağlayacak. Özellikle tarım ve hayvancılığın, köy tarımının ilerlemesi yönünde çok önemli katkıların olacağı bir ek madde bu.” dedi.
“Hayvancılık ve tarımsal faaliyetlere önemli katkı sunacak”
Eklenen ek maddenin kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlara neler kazandıracağını da anlatan Pehlivan, “Öncelikle bu ek maddeyle birlikte kırsalda vergi indirimleri, vergi muafiyetleri, yüzde 50’ye varan katkılar. Bunun yanında su faturalarıyla ilgili ciddi bir indirim söz konusu. İşyerleri için yüzde 50, haneler için yüzde 25’lik bir indirim söz konusu. Bu da özellikle hayvancılıkla uğraşan, hayvan sulama göleti olmayan yada sulama göletlerinden faydalanılamadığı dönemlerde hayvanların su ihtiyaçlarının giderilmesine de önemli bir katkı sağlayacak. Tarımsal çalışmalarla ilgili önemli katkılar sağlayacak. Bu kadar fayda sağlanan maddeyle ilgili Manisa’da henüz çok ciddi bir çalışma göremiyoruz. Turgutlu Belediyesinden sadece bu konuda bir çalışma başladığını duyduk. Yunusemre Belediyesinden de bir teklifte bulunulduğunu duyduk ama henüz sonuçlanmış bir durum söz konusu değil. Ülke genelinde Bursa’da, İzmir’de, Haymana’da, güney illerinde, Van’da kırsal mahalleye dönen yerler başladı, onaylanan yerler başladı. Onlara da hayırlı olsun diyoruz. Burada belediyelerin gelir açısından çekinceleri olduğunu görüyoruz. Kırsaldan, köylerden şimdiki mahallelerden elde ettikleri gelirlerin düşmesiyle ilgili, onları kaybetmeyle ilgili çekinceleri olduğunu duyuyoruz, görüyoruz. Burada şu çok önemli. Bir köydeki Mehmet Amcayla o köyün yerleşkesinde olan büyük işletmeleri tabii ki bir tutmamak gerekiyor. Burada büyükşehirlerin gerekiyorsa Belediyeler Birliği içerisinde bir araya gelip istisnai durumların dile getirilmesi gerekiyor. Tabii ki içerisinde fabrika olan kırsallarımız var, içerisinde büyük çiftliklerin, büyük işletmelerin olduğu kırsallarımız var. Buradaki vergiler, su indirimleri gibi durumlarla ilgili çekincelerini gidermeleri için onların da bir çalışma yapması gerekiyorsa yapmalılar. Çünkü burada önemli olan köydeki insanın gelecekteki tarıma ne katkı sağlayacağı, hayvancılığa ne katkı sağlayacağı konusunda elbirliğiyle ne yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz sorusuyla hareket etmemiz gerekiyor. Bir de kırsaldaki vatandaşlarımızın, köylülerimizin şöyle bir çekincesi olabilir. ‘Ben yeniden kırsal mahalleye dönersem belediye yine bana hizmet edecek mi?’ Elbette edecek. Şunu asla unutmamalılar. Büyükşehir Yasasıyla birlikte İl Özel İdareleri kapatıldı ve oradaki bütün yük ve sorumluluklar, bütün görevler belediyelere aktarıldı. Doğal olarak burada yine belediyeler görevlerini tabii ki yapacaklar ancak bazı muhtarlarımızın şöyle bir sorusu oldu; ‘Zaten satılan satıldı, giden gitti. Ne kazanacağız?’ O zaman elimizde olanların daha iyi iyileştirilebilmesi için ne yapabilirize bakacağız. Orada şunu düşünmemiz gerekiyor. Büyükşehir Yasası ile kırsalda, köylerimizde ne oldu? Mevcutta köy halkının kendi imkanlarıyla imece usulü ile birlikte yaptıkları bütün sosyal köy donatıları belediyelere geçti. Mera ve otlak yerleri belediyelere geçti. Bugün kendi yaptıkları binalarda kendi yaptıkları sosyal donatıların ya satıldığını görüyorlar yada kendi yerlerinde kiracı olduklarını görüyorlar. Bu da aslında trajikomik bir durum hoş bir durum değil. Büyükşehir Yasasıyla ilgili bu eksikliklerin giderilmesi için çıkan bir ek madde olduğu için aslında çok sevindirici. Çok güzel bir düzenleme haline gelebilir. Henüz bir yönetmeliği yok, alt yönetmelikleri yok o yüzden şuanda sadece belediyelerin yorumuna bırakılmış durumda.” diye konuştu.
“Önce ilçe belediyesinin ardından da büyükşehirin onaylaması gerekiyor”
Ek maddenin işleyişi hakkında da bilgi veren Pehlivan, “Talepler oluşturulduktan sonra önce bağlı bulundukları ilçe belediyesinin meclisinde onaylanacak, ilçe belediyesinde onaylandıktan sonra da büyükşehir belediyesinin meclisinde 90 gün içerisinde onaylanması yada bir gerekçe gösterilerek reddedilmesi gerekiyor. Burada ret olunca ümidimiz bitiyor mu hayır bitmiyor. Tekrar başvurabilirler. Bu başvuruyu yaparken şuna dikkat etmelerini öneriyoruz. Mevcutta değişimi sağlayan tekrar kırsal statüye geçen mahallelerin gerekçelerini emsallerini bir sonraki başvurularında dilekçelerinin altlarına koyabilirler. Bu konuda biz de dernek olarak elimizden gelen çabayı gösteririz. Gereken yardımı yapmaya çalışırız. Hepimizin bir arada düşünmemiz gereken aslına şu; Pandemi döneminde nasıl ki köy tarımının ne kadar önemli olduğunu algıladıysak geleceğimiz için de köy insanının tarım ve hayvancılıkta ne kadar gelişmesinin önemli olduğunu hep birlikte içimizde içselleştirmemiz ve bu bakış açısıyla hareket etmemiz gerekiyor. O nedenle belediyelerin de bu bakış açısıyla hareket etmelerini, köy insanının şuan yaşadığı, aldığı bir sürü vergi yükümlülüğünün, fatura bedellerini, tarımı yapmakta zorlanmasıyla ilgili sıkıntıları gidermek adına elbirliğiyle bir çalışma yapılmasının doğru olacağını düşünüyorum.” dedi.
“Yeniden köy olmayı istiyorlar”
Mahalleye döndükten sonra yaşanan en büyük sıkıntılardan birinin şehirlerden köylere yerleşmelerin başlamasıyla birlikte arttığına dikkat çeken Pehlivan şunları söyledi:
“En büyük sıkıntı, büyükşehir olduktan sonra köyler mahalle oldu. Mahalle olduktan sonra bizim yerlerimiz o zamanki bazı imarlı parseller belediyelere geçti ve sık sık satışları duyuyoruz. Bu satılan yerler ya bekliyor yada birleri ev yapmak için köye gidiyor. Doğal olarak köylerde bir kır kent oluşmaya başladı. Burada büyük bir sıkıntı olmaya başladığı için mahalleye dönen köyler yeniden köy olmak istiyor. Çünkü şehirli bir kişi köye gidip ev yaptığı zaman yanında tarımla, hayvancılıkla uğraşan Mehmet Amcanın hayvan gübreleri onu rahatsız ediyor, tarımsal aletleri rahatsız ediyor. Buralar mahalle statüsünde olduğu için de şikayet unsuru olabiliyor. Ve bu şikayet üzerine bunlar kaldırılabiliyor. Bugün bu yaşananlar bir ikiyken yarın öbür gün bu yapılaşmalar arttıkça daha da fazlalaşacak. O zaman ne olacak? Köy halkı yavaş yavaş küçülmeye başlayacak. Zaten meralar, otlaklar belediyelere geçtiğinden dolayı hayvanların salınacağı alanlar daraldığından dolayı hayvan sayılarını azaltan köy vatandaşlarımızı duyuyoruz ve üzülüyoruz. Hatta artık zorlanmaya başladığı için bugün emlak sitelerine baktığınızda tarla satışlarının ne kadar çok olduğunu hepimiz görüyoruz. O nedenle elbette yeniden köy olmayı isteyecekler, istiyorlar da.”