Medeniyet, Adalet, Uygarlık
Medeniyetin ölçüsü nedir?
Alt yapısı tamamlanmış şehirler mi?
Teknoloji şirketlerinin sayısının çok olması mı?
Ulaşım yollarının düzenli olması mı?
İletişim için bütün her fırsatın kullanılması mı?
Okulların tüm sınıflarının akıllı tahta ile donatılması mı?
Bunlar medeniyetin sadece maddi kaynakları ifade eden gösterge ve belirtileridir. Medeniyet; yaşadığımız vatanımızı imar ve iskan ederek, insanlarımızı sosyal, ekonomik, kültürel ve ahlaki yönden refah ve huzura kavuşturarak yaşamlarını ve geleceklerini güvence altına almak değil midir?
Peki medeniyetin olup olmadığını nasıl anlarız?
Eğer bir ülkede ateş sadece düştüğü yeri yakıyorsa, insanlar yaşadıklarını kendileri sinesine çekiyorsa, işte orda bir şeyler eksiktir.
Kültür ve medeniyet tarihi, insana değer vermek ve bir başkasının hakkı için destek vermek ile oluşur, güçlenir.
Arnold Toynbee’nin dediği gibi,
‘’Medeniyet, bir durum değil bir hareket; bir liman değil, bir yolculuktur.’’
Bolu Kartalkaya’da ki yangında hayatını kaybeden ailelere ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Aziz Türk milletinin başı sağolsun…
Yazar: Uğur Özeren