Pamukkale Üniversitesi’ndeki İşçilerden Eylem
Pamukkale Üniversitesi’nin çeşitli birimlerinde ve üniversite hastanesinde çalışan personel, sözleşme farklarından kaynaklanan ücret dengesizlikleri ve eşit çalışma koşulları taleplerine yanıt alamayınca eylem kararı aldı. Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Türk Sağlık-İş) üyesi 1023 çalışan, bugün üniversite hastanesinin poliklinikleri önünde toplanarak yönetimi uyardı.
“Sorunlarımızı Çözebilecek Muhatap Bulamıyoruz”
Eylemde konuşan sendikanın üniversite temsilcisi Zeki Kılıç, bugüne kadar yapılan çağrıların karşılıksız kaldığını belirterek, yönetimi son kez uyardıklarını söyledi. Kılıç, şunları kaydetti:
“Bugüne kadar iyi niyetimizi koruyarak yönetimle defalarca görüştük, ancak sürekli oyalama taktikleriyle karşılaşıyoruz. 2022-2024 toplu iş sözleşmesinde verilen sözler hâlâ yerine getirilmedi. Aynı işi yapan çalışanlar arasında maaş farklarının giderilmesini ve çalışma saatlerinin eşitlenmesini talep ediyoruz. Ancak muhatap bulamıyoruz. Yönetim TÜHİS’i adres gösteriyor, ancak TÜHİS ile görüşme taleplerimize yanıt alamıyoruz. Sürekli bir belirsizlik içinde oyalanıyoruz.”
Hepinizin bildiği gibi, 2022-2024 yılları arasındaki toplu iş sözleşmesinde bizlere verilen sözler hâlâ yerine getirilmedi. En temel talebimiz, aynı işi yaptığımız, aynı kadroda ve aynı birimde çalıştığımız arkadaşlarımızla aramızdaki maaş farklarının kaldırılması ve çalışma saatlerinin eşitlenmesidir. Bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini Nisan-Mayıs 2024’te gerçekleştirdiğimiz mücadelede açıkça ifade ettik. O dönemde bizleri çağırarak, “Haklısınız, sözleşmeye az kaldı, sözleşmede çözelim” diyenler, bugün bizleri TÜHİS ile görüşün diyerek süreci çıkmaza sürüklüyorlar.
“Bıçak Kemiğe Dayandı, 6-7 Mart’ta İş Bırakıyoruz”
Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
Buna rağmen bizler, iyi niyetimizi koruyarak, temsilci arkadaşlarımızla yönetimle defalarca görüştük. Bize umut verdiler. Sendikamızla birlikte yürüttüğümüz toplu iş sözleşmesi görüşmelerine 20 Aralık’ta başladık ve şu ana kadar iki oturum gerçekleştirdik. İlk toplantıda yönetim, sorunların çözülebileceğini söyledi. Ancak ikinci toplantıda “TÜHİS’e göndereceğiz” denildi, sonra gönderilmekten vazgeçildi, ardından tekrar gönderildiği söylendi. Yani, sürekli bir belirsizlik içinde oyalanıyoruz!
Bizim sorunumuz TÜHİS değil, çözümsüzlük! TÜHİS’ten görüşme talep ediyoruz, olumlu yanıt alamıyoruz. Yönetimle konuşuyoruz, “TÜHİS ile görüşeceksiniz” diyorlar. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bizleri yok saymayın! Bizler bu kurumun çalışanlarıyız, sorunlarımızı birlikte çözelim!
Sürekli artan enflasyon karşısında sözleşmemiz imzalanmadıkça mağduriyetimiz büyüyor, iş barışımız ve motivasyonumuz tükeniyor. Bıçak kemiğe dayandı! Buradan saygıdeğer Rektörümüze ve hastane yönetimimize sesleniyoruz: Bizleri duyun! Bizler bu hastanenin çalışanlarıyız, TÜHİS’in değil! Bizi TÜHİS anlamaz, bizi ancak siz anlarsınız, sizlerle sorunlarımız çözülür.
Gelin, masada işçilerin sorunlarını birlikte çözelim. Çözümsüzlüğe itmeyelim! Daha önce de belirttiğimiz gibi, eğer sorunlarımız masada çözülmezse 6-7 Mart 2025 tarihinde üretimden gelen gücümüzü kullanmak zorunda kalacağız. Bu süreçte yaşanabilecek her türlü sorun ve aksaklığın sorumlusu biz değiliz! Bizim derdimiz sorun yaratmak değil, sorunlarımızın çözülmesini sağlamak!