Rektör Kutluhan, Radyo Başakşehir’in Konuğu Oldu
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, internet üzerinden yayın yapan Radyo Başakşehir’e canlı yayın konuğu oldu. Özgür Kani’nin hazırlayıp sunduğu Tercih Meselesi adlı programa katılan Rektör Kutluhan, PAÜ’yü aday öğrenciler için anlattı.
Konuşmasına Pamukkale Üniversitesi’ni genel anlamda tanıtarak başlayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan: “Pamukkale Üniversitesi, Ege Bölgesi’nin iç kesiminde yer alan büyük bir üniversitedir. Kınıklı Merkez Yerleşkemiz geniş yeşil alanlarıyla çok dikkat çeker. 17 fakültemiz, 2 yüksekokul ve 17 meslek yüksekokulumuz var. Meslek yüksekokullarımızın çoğu ilçelerimizde bulunmakta. Pamukkale Üniversitesi’ni tercih etmekten ötürü hiçbir öğrencimiz pişman olmayacak çünkü Denizli İstanbul’a çok benziyor. Ben Denizli’ye küçük İstanbul diyorum. Cıvıl cıvıl olan bir şehirdir. Eğitim açısından ise Pamukkale Üniversitesi, pandemiyi bir fırsat bilip ters yüz eğitim modeline geçmiştir. Bu eğitim şekli üst model bir eğitim sistemidir. Öğrencilerimizin artık ders kaçırdım deme şansı yok. Çünkü dersleri sistemde hep kayıtlı kalıyor. Öğrencilerimiz 7 gün 24 saat o dersi dinleyebilir. Öğrenci akademisyen buluşması dediğimiz dersin tartışması, onun daha iyi anlaşılması için örneklerle açıklanması şeklinde çevrilmiş bulunmaktadır. Örneğin, Tıp Fakültemiz probleme dayalı öğretim modelini yani ters yüz eğitim modelini uyguluyor. Biliyorsunuz, öğrenci yerleştirmede Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi 40’lı 50’li sıralardayken TUS’u kazanmada 17. ve 18. sıralara yükselmektedir. İşte bunun sebebi vermiş olduğu eğitimin kalitesindendir. Bizler PAÜ Yönetimi olarak, Tıp Fakültesi’nde vermiş olduğumuz bu eğitimi mühendislik alanlarına, diğer sosyal bilimler alanlarına, Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi ve diğer fakültelere de taşımış bulunmaktayız. Bu konuda pandemiyi fırsat bilip bu yoğun çalışmayı yaptık. Bu çalışmayı yapan hocalarımıza da buradan tekrar teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin de bu eğitim modelinden çok memnun kalacaklarına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Rektör Kutluhan: “Denizlimiz öğrencilerine diğer şehirlere göre daha ucuz bir hayat sunabilmektedir”
Konuşmasının devamında Pamukkale Üniversitesi’nin İl bazında barınma ve ulaşım imkânlarından bahseden Rektör Kutluhan sözlerine şu şekilde devam etti: “Tabi ki Denizli’mizde Kredi Yurtlar Kurumları (KYK) var. Bunların kapasiteleri oldukça yüksek. Mevcut bloklara yeni bir blok da eklendi. Bunun yanında özel yurtlarımız var. Yine bunların da kalitesi oldukça yüksek. Diğer taraftan apart sistemleri var. Bu apart sistemlerinin en yoğun olduğu şehirlerden biri Denizli’dir. Üniversitemizin çevresindeki mahalleler çok yoğun bir şekilde apart sistemine döndü. Diğer taraftan barınma konusu öğrencileri ekonomik olarak etkilediği için Denizlimiz öğrencilerine diğer şehirlere göre daha ucuz bir hayat sunabilmektedir. Aday öğrencilerimiz Denizli’de barınma konusunda bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Ulaşım konusunda da sıkıntı yaşamaz çünkü merkez yerleşkemiz şehrimizin içinde. Her türden belediye otobüsü, dolmuş gibi toplu taşıma araçlarının son durağı Kınıklı Merkez Yerleşkemizdir. Bizim kampüsümüzün diğer bir özelliği de belediye otobüsleri yerleşkemizin içine girerek öğrenciyi fakültelerinin önündeki duraklarda indirmektedir. Her fakültede bir durağımız var. Bu da çok büyük bir avantaj. Bunun dışında ilçelerimizde olan meslek yüksekokullarında da belediyelerimiz elinden gelen her türlü fedakârlığı yaparak çocuklarımızı açıkta bırakmamak üzere onlar da ellerinden geleni yapmaktalar.”
“Sosyal aktivite açısından öğrencilerimizin boş zamanlarını değerlendirebilecek her türlü donanıma sahip mekânlarımız var”
Konuşmasında Pamukkale Üniversitesi’nin Kınıklı Merkez Yerleşkesi’nin sosyal ve kültürel imkânlarından bahseden Rektör Kutluhan, “Bizim sosyal aktivite açısından öğrencilerimizin boş zamanlarını değerlendirebilecek her türlü donanıma sahip mekânlarımız var. Öğrencilerimiz için, boş zamanlarını değerlendirebilecekleri tarz da yapılmış birçok kafelerimiz var. Mesela, Göl Kafemizin bir tarafta küçük bir göl ve yanında ağaçlar altında dinlenme alanları var. Diğer taraftan, spor aktiviteleri açısından da çok rantable diyebileceğimiz, Spor Bilimleri Fakültemize bağlı olan bir spor merkezimiz var. 12 kişisel spor, 11 takım sporu kulübümüz var. Öğrencilerimiz de buraları çok rahat bir şekilde değerlendirebilir. Yine üniversitemize bağlı diyebileceğimiz, Pamukkale Belediyesi’nin Seyir Tepesi var. Hemen merkez kampüsümüzün dayanmış olduğu tepenin yamacına yerleştirildi ve kısa süre önce kullanıma açıldı. Seyir Tepesi’nde de öğrencilerimiz çok rahat vakit geçirebilir, oradaki imkânlardan yararlanabilir. Diğer taraftan yine merkez kampüsümüze çok yakın Denizli Büyükşehir Belediyemize bağlı Bağbaşı Yaylası Teleferik Tesisi var. Buradan ziyaretçiler teleferikle yaylaya çıkabiliyor. Biliyorsunuz, Pamukkale Üniversitesi’nin adını aldığı Pamukkale Travertenleri de çok zenginleştirildi. Üniversite olarak Pamukkale’de, Karahayıt Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi olarak çok ciddi bir yatırımımız var. Pamukkale son dönemlerde eğlenmek, vakit geçirmek için çok geliştirildi. Bunun yanında yine Üniversitemizin bizzat kazısını yaptığı Laodikya, Tripolis gibi kazı alanlarımız var ki oralar da tarihe merakı olan öğrencilerimiz için çok güzel yerlerdir. Ben şunu demek isterim, Denizli’de bu hafta sonu ne yapayım diye sorulduğunda, 52 hafta sonunun da dolu dolu geçirebileceklerini öğrencilerimiz çok rahat bir şekilde kendileri de görebilirler. Ayrıca, bizim Turizm Fakültemiz var. Fakültemizde çok güzel projeler yapılıyor. Denizli’de nerede ne yapılır gibi turistik amaçlı ve eğitim yönü de olan programlar öğrencilerimizi bekliyor diyebilirim.”
Rektör Kutluhan: “Üniversitemizin aşı olma oranının yüksek olmasının bizi yüz yüze eğitimde daha rahat ettireceğine inanıyorum.”
Konuşmasının sonunda, hem aday öğrencilerin hem de PAÜ öğrencilerinin merakla beklediği 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı yüz yüze eğitim mi uzaktan eğitim mi olacak soruları için görüşlerini anlatan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan şunları kaydetti: “Öncelikle aşı konusunun üniversitede yüz yüze eğitim için bir anahtar olduğunu biz 2 aydır periyodik olarak sosyal medya aracılığıyla öğrencilerimize duyuruyoruz. Kendi çalışanlarımız, öğretim üyelerimiz, öğretim görevlilerimiz, idari personelimizin aşılı olmasına özenle gayret ediyoruz ve bu konuda çok başarılıyız. Şu anda tüm öğrencilerimizle bu hafta itibariyle karar alıp bizzat yüz yüze, çevrimiçi buluşup, tüm danışman hocalarımızdan bunu rica edeceğiz. Aşı olmayan öğrencilerin bir an önce aşı olmasını çünkü yüz yüze eğitim için şart olduğunu artık kabullenmeleri gerektiğini söyleyerek onları aşıya teşvik edeceğiz. Bu konuda çalışmalarımız, şimdi çok güzel meyvelerini veriyor. Öğrencilerimizin aşı katılımı, aşı olma oranları oldukça yüksek. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi pandeminin devam etmesi söz konusu olduğunda yüz yüze eğitimin oldukça kalabalık sınıflarda nasıl yapılacağı tartışma konusu. Biz bunun da altyapısını hazırlıyoruz, planlarımızı yapıyoruz. Gerekirse 100 kişilik sınıfı ikiye bölerek şubelendirme dediğimiz tarzda yapacağız. Zaten pandemiden dolayı yapmış olduğumuz mevcut uzaktan eğitim tüm materyalleriyle elimizde olduğu için hibrit eğitim denilen, yani bir kısmı uzaktan bir kısmı yüz yüze olan eğitimi önümüzdeki sezon eğitim öğretim döneminde yapacağımıza inanıyoruz. Yani bizler Yönetim olarak, yüz yüze eğitim taraftarıyız. Artık uzaktan eğitim yapmak istemiyoruz. Bunun için de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Öğrenciler şunu da merak ediyorlar, ‘Aşı olmadan okula gelebilir miyim? Fakülteme girebilir miyim?’ bu bir vicdani sorumluluktur. Çünkü kamu vicdanı ve sizin toplumu ilgilendiren bir tarafınız var. Şimdi Sağlık Bakanımız ve bilimsel çalışmalar şunu gösterdi ki, şu anda hastalananlar aşı olmayanlar ya da aşı takvimini tamamlamayanlar. Bizim üniversitemiz hastanesinde de böyle. Covid hastalarımızın %90’nı aşı olmamış ya da 1. aşıyı olmuş 2. aşıyı iptal etmiş kişilerdir. Dolayısıyla görünen köy kılavuz istemez. Biz artık hasta olmayalım, artık bu hastalıktan ölmeyelim. Bu hastalığı bir başkasına bulaştırmayalım bunun için aşı çok önemli. Üniversitemizin aşı olma oranının yüksek olmasının bizi yüz yüze eğitimde daha rahat ettireceğine inanıyorum.”