Sosyal medya devletinin işgüzar koltuk sahipleri!
Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan zaman kavramı olmayan okul yöneticilerinin, öğretmenlere geç saatte atılan mesajlar dolayısıyla açıklama yaptı.
Eğitim-İş Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan yazılı açıklamasında; Bir varmış biryokmuş. Bir masallar diyarında insanlar sosyal medyaya boğulmuş, ellerinden düşürmedikleri dokunaklı telefonlarla yatıp tweetlerle kalkıyorlarmış. Ülkeyi yöneten Recai Bey tweetle, dağdaki çoban Ahmet Bey whaatsapla, bakkal Mehmet amca facebookla gününü geçiriyormuş.
Artık bir iş yapılacağı zaman öğrencisi öğretmeni, doktoru hemşiresi, gazetecisi hepsi dokunaklı telefondan gelecek mesaja bakar olmuş. Gecesi gündüzü kalmamış bu işin. Saat 20.50’de bir mesaj gelir, ışın hızıyla okul idareleri program yapar, öğretmenler plan yapar, portakallı fasülye için tam uygulamaya geçileceği zaman oyun bozan yaramaz çocuğun birisi küstüm ben oynamıyorum deyip 22.38’de başka bir mesaj gelir bu sefer enginarlı pilav için uyumayan yöneticiler yeni program yapar, öğretmenler yeni plan yapar sosyal guruplardan öğrenci ve velilere duyuru yaparlar.
Neyse ki yarın bu iş böyle olacak artık herşey hazır derken hoop başka bir yaramaz çocuktan bir mesaj daha gelir sabaha karşı 00.30’da… E yani idareciler, öğretmenler öğrenciler esas duruşta hazır bekliyor sonuçta. Vaktin kaç olduğunun ne önemi var? Program değişti bu sabahtan itibaren uygulama çilekli makarnaya döndü denir…
Komedi deseniz komedi değil, drama deseniz durum daha acı. Aklın ve bilimin yok sayıldığı, devlet ciddiyetinin kalmadığı bir toplumda her tür kargaşa ve umutsuzluk Covid-19 virüsünden daha tehlikeli ve yok edici duruma dönüşür. Türkiye cumhuriyetinin yönetimi aynen bu masala döndü artık…
Be hey vicdansız, işgüzar yöneticiler; Bu öğretmenlerin, öğrencilerin, ailelerin hiç psikolojilerini düşünmüyor musunuz? Bu insanların uykuları, özel hayatları, işleri, çocukları, hastaları, derdi yok mu? Gecenin bir yarısında, sabahın köründe mesaj çekip ertesi günün planını iletmek nerede görülmüş. Haydi sizin üst amirleriniz buna dikkat etmiyor, siz neden aynı hatayı yapıyorsunuz? Sabahın köründe insanları rahatsız etmek ne haddinize? O saatte kaç kişiye ulaşacaksınız, inanları sağlıklı bir şekilde nasıl okula yönlendireceksiniz?
Ciddiyetten uzak, resmi yazışmadan yoksun bir yöntemle ve yazışma diliyle öğretmen, öğrenci ve velilerimizin huzurunu kaçıran, yaşam enerjilerini düşüren keyfi ve işgüzar bu yönetim anlayışını kınıyoruz. Devlet ciddiyetine sahip çıkmaya davet ediyoruz.