Uğur Mumcu Denizli’de Anıldı
Denizli Demokrasi Platformu adına sözcü Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer Uğur Mumcu ve aydınlar anısına açıklama yaptı. Başkan Demirdöğer “Ne yazıktır ki bugün Türkiye, Mumcu’nun yaşadığı yıllardan çok farklı değildir. Geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Gaffar Okan gibi aydınlarımız katledilerek susturulurken günümüzde değişen tek şey, cinayet metodunun yerini hapisle sindirme politikasının almış olmasıdır” dedi.
Denizli Demokrasi Platformu adına sözcü Denizli Barosu Başkanı Adnan Demirdöğer Uğur Mumcu ve aydınlar anısına yaptığı açıklamada şunları kaydetti; ”30 yıl önce bugün, Ankara Karlı Sokak’tan yükselen bir patlama sesi, Türkiye’nin büyük bir aydınından haince koparıldığının habercisi oldu. Her türlü düşünceye söz ve örgütlenme hakkı vermek zorundayız. Sağcısına da vermek zorundayız, solcusuna da. Yoktur bunun çaresi ya da vardır sanılır. Ama bunun adı demokrasi olmaz diyen ilkeli ve cesur gazeteciliğiyle, tam bağımsız Türkiye sevdasıyla, gericiliğin karşısında kalemini hakikat ile bilemesiyle toplumun gönlünde büyük yer tutan Uğur Mumcu, aracına koyulan bir bombayla katledildi.
12 Mart faşizminin ”Sakıncalı Piyadesi” Uğur Mumcu’nun özelleştirmeler ile ekonomik kaynaklarımızın peşkeş çekilmeye başlandığı, etnik ve dinsel kimliklerin ”demokratikleşme” adı altında ortaya atıldığı bir süreçte katledilmesi sıradan bir terör saldırısı olamaz.
Ne yazıktır ki bugün Türkiye, Mumcu’nun yaşadığı yıllardan çok farklı değildir. Geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Gaffar Okan gibi aydınlarımız katledilerek susturulurken günümüzde değişen tek şey, cinayet metodunun yerini hapisle sindirme politikasının almış olmasıdır. Aydınlarımız, gazetecilerimiz hapsedilerek sindirilmeye çalışılmaktadır.
Mumcu’nun yazdığı mafya-siyaset ilişkileri açısından da maalesef değişen çok bir şey yoktur. Mafya-siyaset ilişkisinin nasıl bir karşılıklı çıkara dayandığını ortaya çıkarmak ise eskisinden daha zorlaşmıştır.
Terör örgütlerinin emperyalist devletler tarafından nasıl beslendiği konusunda da Mumcu’nun yazdıklarından ders çıkarılmamış, hain terör örgütü PKK başta olmak üzere örgütlerle kimi zaman masaya oturulmuş, kimi zaman dış bağlantıları umursanmadan terörle mücadelede zaafiyetler gösterilmiştir
Mumcu’nun devlet gücünü elinde tutanların tarikatlarla çıkar ilişkileri kurmasının Türkiye’nin temel harcı olan laikliği bozacağına yönelik uyarıları da dikkate alınmamıştır. Ülkemiz, kanlı 15 Temmuz hain darbe girişiminden maalesef gerekli dersleri hali hazırda da almamıştır.
Uğur Mumcu, aradan geçen 30 yılda hala eserleri elden ele, fikirleri kulaktan kulağa aktarılıyor. Ruhu şad olsun. Unutmadık, unutturmayacağız.